En geç 98'de Avrupa Birliği'ne tam üyeyiz

Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını aramayı alışkanlık haline getirmiş milletler evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.

ATATÜRK
Hürriyet gazetesinin 7 Mayıs 1995 tarihinde ana manşetten verdiği haberi aynen yazıyorum : En geç 98'de Avrupa Birliği'ne tam üyeyiz Çiller, hürriyet'e bir açıklama yaparak ''İddia ediyorum ki Türkiye en geç 3 yıl içinde AB'ye tam üye olacaktır. dedi. Dikkat edin yıl 1995, bugün 2008 bırakalım 3 yılı tam tamına 23 yıl olmuş. Peki Avrupa Birliğine girebildik mi? Hayır! O ayrı bir köşede dursun neler oldu bu sevda yüzünden yakın tarihimizde onları hatırlayalım, Adnan Kahveci - Eski Maliye Bakanı. Dedi ki : "Bizim bağımsız olmamız için Amerika ve IMF'den kurtulmamız lazım." iki gün sonra trafik kazasında öldü. Bedri İnce Tahtacı -Saadet partisi Gaziantep milletvekili. Dedi ki : "Amerika en büyük engeldir bu ülkeye; istediğini başbakan yapar, istediğini cumhurbaşkanı yapar" 5 gün sonra Antep'e giderken trafik kazasıdan öldü. Turgut Özal - Cumhurbaşkanı. Dedi ki : "Musul ve Kerkük bizimdir alacağız", 10 gün sonra öldü. Eşref Bitlis - Jandarma Komutanı. Dedi ki : "Amerika'nın İncirlik'ten kalkan uçakları PKK'ya yardımda bulunuyor". 4 gün sonra -60 dereceye kadar dayanıklı olan uçak ile Siirt'e giderken uçağı düştü ve öldü..! Kaza nedeni uçak motorlarının buzlanması! Oysa Siirt'te o sırada hava -11 derece idi. Recep Yazıcıoğlu- Denizli Valisi. Denizli'de kanun çıkardı : "Artık bundan sonra cafe ve benzeri yerler İngilizce isim kullanmayacak, yani cafe değil kahve yazılacak" dedi vee.. 1 hafta sonra Ankara'ya giderken trafik kazasında öldü. TBMM -1 Mart tezkeresine red oyu verdi. 3 gün sonra İstanbul'un göbeğin de bombalar patladı. Kaç kişi öldü..!
***